Noviembre adında bir film varmış, niye söylemiyonuz?Hem de sanatla pek bir alakalıymış.Özellikle de tiyatro sanırım.Bugün küçük bir bölümünü izledim, azıcık araştırdım.Herkes şiddetle tavsiye ediyo.Ben o film'i izlemez miyim? İzlerim.Hem de cd'sini alır da izlerim.Kimseyi de almam yanıma, kimse bölemez o film'i izleme keyfimi, tamam mı? Zaten çok sinir oldum, bu zamana kadar nasıl haberim olmaz benim o filmden ya.!
Neyse, bence sürülesi 6 renk oje vardır.Siyah, mavi, bordo, mor, beyaz, kırmızı.Gerisi beni hiç ilgilendirmez.Büyük de konuşmamak gerekir.Saçmasapan yazı yazasım olduğu nasıl da belli, değil mi a dostlar?
Havanın son sıcak zamanları, eylül gibi, en yakın arkadaşımla yine Kadıköy'de bana didik didik hırka arıyoruz.Gezdik gezdik gezdik gezdik gezdik, istediğim gibi birşey bulamadık.En son mavi'ye girdik.Rıhtımda olanı.Orada da bulamadık, çıktık dışarı.Karşıda 2 çocuk.Birinde mikrofon diğerinde kamera.İkisi de çok tatlıydı allah için. Aha bu şekilde :| biz onlara bakıyoruz, onlar bize.Biz her türlü röpörtaj durumunu düşünüp kaçma planları yaparken onlar yavaşça bize yaklaşıyordu.Bir kaçışımız var, anlatılacak bir durum değildi.O an o kamera kayıtta ise ve yayınlanmışsa, izleyenlere verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür diliyorum.Aslında en fazla göbeğinizi hoplatarak gülmüş olmalısınız.Bu durumda biz rezil olmuşuzdur.Umarım yayınlanmamıştır.
Bu aralar neden bu kadar çok Kadıköy'den bahsediyorum dicem, bu ikinci bahsedişim yani.Demiyorum o yüzden.İyi o zaman gideyim ben.Oldu o zaman.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder