ARTIK GÜLMÜYORSAM NE BEKLERSİN Kİ BENDEN?!

30 Aralık 2010 Perşembe

Köprüden Önce Son Çıkış !

        Evet sonunda kavuştum blog'a.Kaç hafta oldu diyyymi?!İtiraf ediyorum internet açılalı 2 hafta oluyo ama 2 haftadır yazmaya fırsatım olmuyodu.Bu süreç içinde biten kurslar, çalışılan dersler gibi durumların içindeydim.Dün bi baktım 29 Aralık olmuş bile.Dedim ki neredeyse 2011'e giriyoruz, 2010'a böyle mi veda edeceksin ey treng.Tabii ki de böyle veda etmeyeceksin.2010'un son yazısı OMG olmayacak.Yazar tripleri de ayrı şen.2010 son yazısı falan.Sanki ben bu yazıyı yazsam nolur, yazmasam nolur?!Görüldüğü üzre kendimle de çatışma halindeyim.Neyse.

        İnternetsiz günlerimde gerek arkadaşlarımdan, gerek oradan buradan, elimden geldiğince takip etmeye çalıştım herkesi.Zaten bu yazıyı noktaladıktan sonra da okuyamadığım yazıları okumaya başlıycam.

        2010'a gelince.Başından sonuna kadar iğrenç olan bu yılın bitmesini en çok benim kutlamam gerekir sanırım.Belki hayatımda çok büyük hatalar yapmadım ama hata yaptıysam da bu yıl yaptım(karışık bi cümle evet).Gerek ilişkilerim, gerek arkadaşlıklarım, geçtiğimiz yaz aldığım kararlar ve bu kararların yanlış oluşu.Bir arkadaş grubumuzu etkileyen ölüm.Hatalardan ders almayı bilmek çok önemli, o ayrı.Eğlendiğim zamanlar da olmadı değil tabi ama çok farklı bi yıldı.2011 yılında da herkes ne istiyosa o olsun işte lan.

        Evet şimdi gidip, bütün blogları gezip, okuyamadıklarımı okumam lazım.

13 Aralık 2010 Pazartesi

OMG!

Uzun süredir netimin olmaması.Şuan kuzenimde kalıyor olmam.Beni rahat bırakmadığı için hiçbişey yazamıyo olmam ve haber verme güdüsü.Çok özledim bilooğğğğğumm <3 :D Yakında hasret gidericez bol bol...


Kendime Not:Bugünün işini yarına bırakma.

30 Kasım 2010 Salı

Yine kısa..

       Her sabah kalkıp kahvaltı etmeden bilgisayar başına geçiyorum, aklımda ''Biraz takılayım sonra kendime zaman ayırayım.'' tarzı bir düşünce.Ama bir bakıyorum ki hep bir engel çıkmış.Ya da bilgisayar başında kalakalmışım.Bazen de film izlerken buluyorum kendimi.Bu kısır döngü uzun zamandır devam ediyo ama bugün buna izin vermicem!!

       Akşam döndüğümde ise ilk mimimi yanıtlamayı planlıyorum.!!!8ex-en8!!! tarafından mimlenenler arasındayım efenim.

       Evet şimdi gidiyorum.


29 Kasım 2010 Pazartesi

İçim acıdı ..






Geçmem birdaha Kadıköy'den!

Mide bulandırıcı etki!

       2 gün önce telefonum çalıyo.Bilmediğim bir numara.Bir süre karasız kaldıktan sonra cevap veriyorum.Karşıdaki ses yabancı değil.Kurtuldum diye göbek attığım sevgilim.''Son kez konuşmak için aradım, kendi numaramdan arasaydım eğer açmayacaktın biliyorum.''Tabii ki de açmayacaktım.''İyi tamam.Söyle ne söyleyeceksen!'' diyorum.





       Başlıyo anlatmaya.Baştan sona tüm mesajlarımı o zamanki sevinçlerini, üzüntülerini, o an ki davranşlarını anlatıyo.Ama o kadar güzel anlatıyo ki.Dinlememek mümkün değil.Telefona bakıyorum 57 dakika olmuş.Ben sadece ''hııı, evet, hatırlıyorum.'' gibi şeyler söylerken 57 dakika boyunca bu anlatmışta anlatmış.''Ben sana psikopat kitap bile araştırıyodum bee.Gelirken getirecektim.Kurban'ın son albümünü almıştım sana.'' (ay burda dünyanın en romantik erkeği oldu benim için skdgldsgd) Kısmet değilmiş diyorum.''Albüm'ü göndericem sana.'' şeklinde bir cümle kuruyo.''Teşekkür ederim ama istemiyorum.'' diyorum.Başlıyoruz tartışmaya.Bir süre ikimiz de vırvır ettikten sonra duruyorum.Dinliyorum.AĞLIYOOO...Hüngür hüngür şeklinde tabir edebileceğimiz bir ağlama değil ama.Belli etmemeye çalıştığı buna rağmen sesinden kabak gibi belli olduğu bir ağlamaydı...


       ''Kahretsin yaaaa, sen nasıl ayrılırsın benden nasıl??!?'' dumur'a uğruyorum ve ''Bu numarayı kayıtlı olduğu heryerden sil.Beyninden de sil.Asla arama beni birdaha!!!'' diyip suratına kapatıyorum.

       BİR ERKEĞİN AĞLAMASI KADAR İĞRENÇ BİRŞEY OLAMAZ!!!!

Beni o limana çıkaramazsın!

Cem karaca'dan geliyoooor.

26 Kasım 2010 Cuma

I like it.

       Şu sıralar yine gezmeye sardım meka.Artık İstanbul'dan iğrenir oldum bu yüzden.Zaten Kadıköy'ü evim belledim o derece.Etrafımda insanlar da beni artık Kadıköy'ün muhtarı olarak görmeye başladı.Her b.ku bana soruyorlar.Ulan ben ne bileyim alt tarafı biraz fazla takılıyorum orda!Neyse bugünde evde değilim yazamıyorum da lanet olsun.
       Başlığın konumuzla hiç ilgisi yok!

24 Kasım 2010 Çarşamba

23 Kasım 2010 Salı

Bugün paso yazasım geliyo yea.

Bal:
fena
kızarım
cok cıddıyım
artıkk yetrr
serbest brkayım dedım
dahda uzaklasıosun bunu farkedyrum demekkı ben serbest brakmakla yanlıs yapıyrum
dahda elımden bsey gelmıo yapabılecegım bsey kalmıo
ustune dussem sıkıyrum dusmesem dahda uzaklasısoun
ne bu yaaaa
yemıne derım sınırden aglycam smdı haaa
Eng:
saçmalama
Bal:
dun ve bugun ne yapııp ettgıme abnlam veremyrum bana bunları yasatmaya hakkın yok
tamm yasarım hersekılde
sorunlarlada yasarım
bılırym bana önceden dedın sıkılıyrumf aln dedın
bn ne dedım ben hersekılde kabul edyrum senı denıylım dedım
halada devam edyruz ılıskımıze ama
bu durumdan da bı caba bısey yapmadan cıkılmaz kı
eee bıraklım olacagına varsın desem bılıyrum
btıcek
eeee brkmayalım bseyler yapalm ılıskımızı kurtarmk adına desem onuda bı tek bn yapıyrum
daha ne yapayım yanı ne yapayım
ltfen elını tasın altına koy yaaa
kndını bnm yerıme koy snra bıdaha dusun
bu kadar yazdıkalrımdan snra hala aynı kalcaksan sana hcbsey demycem
Eng:
Koptum şuan bak bak face de yazmışlar tam komedi ''

Omzuna yattım. -Ne yapıyorsun, dedi. -Salağa Yatıyorum, dedim. Anlamadı. Bir daha sevdim.'' hahahahahah hala gülüyorum .

Bal:
sessizlik.
Eng:
Neyse hadi kaçtım ben görüşürüz.
Bal:
Offf yaa git tamam git ya.

aşkoloji

       Annemle babamın vıcık vıcık aşkından midemin bulandığını ve küçüklüğümden beri boşanmalarını istediğimi bildiririm.Telefonla konuşuyorlar da şuan.İğrenip haykırdım buraya.

''TIKK'' la!

       Dün saat 5 gibi bir uyku bastırdı ama öyle böyle değil.Yattım uyudum ben de.Kalktığımda saat 8'di.Şöyle gözlerimi açtıktan sonra inanamadığım birşeyi farkettim.

       EVET BEYNİMDE İSMAİL YK ŞARKI SÖYLÜYORDU!!!! ''Başın ağrırsa salla yerinden kalkta fırla iyileşmek istiyorsan bu numaradan beni tıkla.''

       Birincisi ben bu şarkıyı nereden biliyordum.Rüyamı hatırlıyordum yk ile ilgili hiçbirşey yoktu.Vallahi depresyona girdim yaa.Oturdum bütün akşam düşündüm bunun nedenini.Nasıl olurdu?Naasıılll?

       İkincisi de ; Numaradan tıklama olayı nedir abi?Numaradan nasıl tıklanır?Numaradan aranır bir insan, tıklanmaz ki.Hoş burda bahsettiğimiz yk ise her bok olur yani.Şaşırmamalıydım..

22 Kasım 2010 Pazartesi

Çok kısa.

       Her boku pozitif e çeviren erkek modelleri vardır.Mesela bir örnek vereyim x kişisinin vizeleri vardır ve hiç çalışmamıştır.Sevgilisi de bunu gün içinde sürekli çalışsın diye zorlayıp, başarılı olamamıştır.X kişisi en son bahanesinde ''Gece çalışacağım aşkım.'' cümlesini kullanmıştır.Gece olmuştur ve x kişisi hala çalışmamaktadır.Tabi sevgilisi zorlamayı çoktan bırakmıştır ve önceki gece 3 saat uyuduğu için uykusu gelmiştir.X'e sırf trip atmasın diye ''Çok uykm geldi canım ben yatıyorum iyi geceler.'' mesajını atmıştır.Bunu okuyan x kişisi de şu cevabı vermiştir: ''Aşkımmmm biliyorum ben ders çalışayım diye yapıyorsun dimi :DYerim ben seni yaaaaa aşkkkkkk <3<3'' ve sevgili bunu okuyunca depresyona girmiştir artık!İnkar etmiş, sadece uykusunun olduğunu söylemiş ama yalancı damgası da yemiştir...Bunun gibi birkaç örnek daha vardır yaşanmış.

        Allah belanı versin be çocuk yaav!!

21 Kasım 2010 Pazar

Son zamanlarda kendime çok bela okumuştum.!

       En son yazımda bahsetmiştim çıkma ve benimle çıkmak isteyen arkadaştan.Bayramdan önce bir başladı teklif ve ikna çabalarına, bir daha da susmadı.Ben de s-.kerim böyle aşkın ızdırabını dedim ve bir çılgınlık yapıp kabul ettim ...

       Bunda tabi çifte bayram havası direk 5 yıllık sevgiliymişiz moduna girdi.Ben de üzülsem mi sevinsem mi bilmiyorum?!Arkadaşımı mı kaybettim yoksa gerçek bir sevgi mi kazandım, zamanla görücez diye düşünüyorum falan filan derken 4 gündür çıkıyoruz.Okuduğu için ve ben de şehir dışında olduğum için bir türlü rastlaşamadık.Tam ben eve dönerken o da okula döndü.Aslında bir bakıma iyi oldu çünkü söylediğim gibi bende bu odunluk varken çok zor...Kabul ettiğim andan beri ilk buluşmayı düşünüp çocuktan iyice soğuttum kendimi.Hep böyle yapıyorum zaten.Önümüzdeki hafta gelecekmiş benim için.Daha önce de görüşüyorduk arkadaşımdan dolayı ama sevgili olupta ilk buluşmanın ızdırabı çok fena.

       Neyse ben tam ''Oh ne güzel,zaten okuyo.Sms aşkı gibi bir süre sonra nasılsa biter.'' derken bu bana ''Annemlerle konuştum her haftasonu gelicem aşkım.'' demez mi?!Allahım neler neler dedim.''Yok aşkım bütçeni sarsma benim için.Hasretine dayanırım ben ehe ehe.'', ''Hayatım vizeler var zaten, sen burayı düşünme.Biz illaki görüşürüz.Okuluna bak sen.'' gibi ikna cümleleri kurduysam da yok!Bu seferde ''Düşünceli aşkı'' oldum...

       Gittikçe çocuğun içinden haşin erkek çıkmaya başladı.Durduk yere bana ''Ben uzaktayım diye sakın bu sms ilişkisidir, tartışırız biter gözüyle bakma.Ben çok ciddiyim.Peşini bırakmam tanıyorsun beni .'' dedi.Ben şimdi napayım?Tam da öyle düşünüyordum kahretsin ki :D Söylediği gibi de tanıyorum ve biliyorum bırakmayacağını.İşte böyle yersiz ilişkilere giriyorum yok yere.Of ne yaptım ben.Allahım bunu sana 5. kez söylüyorum biliyorum ama bu sefer söz bu çocuk benden ayrılırsa eğer birdaha sevmeden kimseyle çıkmicam.Vallaha da söz, billaha da söz.Nolur ayrılsın :|

       Ya hiç böyle bir çocukta değildi.Bir sahiplenme, bir romantiklik en nefret ettiğim iki şey.Artık egm'nün sitesindeki kimliği belirsiz cesetlerden konu açtım.Çocuk şoklarda.10 dakika hiç susmadan anlattım.Psikopatlığın sınırlarını zorladım ama konu yine döndü dolaştı aşk'a geldi.Buradan yetkililere sesleniyorum; rocker tiplere aşk yasaklansın of allahım yine aynı iğrenme duygusu.Ben aşmak istiyorum aslında bunu ama aşamıyorum elimde değil.Yazı değişik bir konuma geldi ama elime geleni yazdım.Ne yapıcam yaa ne yapıcam.

11 Kasım 2010 Perşembe

Senin için ölürüm lan ben!

        2 saat önce kendisine 84736 kez hayır cevabını verdiğim kişiden bu mesajı aldım.Kendisini çok seviyorum tam böyle kankalık bir varlık.Ama çocuk beni bir türlü arkadaşı olarak göremedi.2 gün önce saat 04:37 sularında  ''Kızım sen benim sevgilim olacaksın.Başka bir şans tanımıyorum.'' adlı mesajı göndermişti.
    
       İsmail yk kılıklı bir çocuk da değil halbuki.Gayet yakışıklı gayet RAKIR bir tip.Seviyorum demeye başladı başlayalı haşin erkek moduna girdi sdsfsj.Ama gel gör ki ben sevgili olma özürlü bir insanım.Sevgili olduğum kişilerin tek ortak yanları bana ''ODUN'' demeleriydi.Ayrıca midem bulanıyor artık.Hele de şu aşağıda yazdığım son olaydan sonra erkeklerden nefret eder oldum.(Daha doğrusu benimle çıkmak isteyen erkeklerden.)

       Bu mesajı da alınca artık otomatikman beynimde ''Senin için senin için bu dünya'nın ipini çekerim.'' i söylemeye başladı Berdan reyizz ccc.Çok tiksinç geliyo lan.Nasıl sevgili oluyonuz siz yaağ!


       Şu meseleyi de hazır çıkma konularına girmişken tamamlıyım.Bu mal döngüsünden ayrıldıktan son hatta 2 gün sonra işyerinden gayet yakın olduğum bir kız bana birtakım açıklamalar yaptı.
       ''Şey sen şeyi biliyo musun?'' diye konuya girdikten sonra yemin ederim kendimden iğreneceğim şeyleri öğrendim.Ne mi bu şeyler?Hemen şey edeyim.Efenim bu çocuk 1 yıl kadar önce yine aynı yerde çalışan bir kişiyle çıkıyormuş.Bu kişi de evli mutlu çocukluymuş.Kendisinden 9 yaş büyükmüş.Boşanmışta değil yaa resmen kadın işten çıkıp kocasına koşuyo.Artık ilişkilerinin hangi boyuta kadar ulaştığının hesabını toplaşıp yapın.Dedim ki ben resmen bir sapıkla çıkmışım.Gerçekten öyle.Sessiz dedik bağrımıza bastık.Öküzün önde gideni+sapık çıktı.Ayrıca bir de bu kıza kendisi anlatıyormuş bunları.Benim öğrenmemem için de yemin ettirmiş.Kız da bunun üzerine ''Sen küçükken kendi annenin böyle bir durumda olduğunu düşünsene.Hoş birşey mi sence bu?Bir de söylemememi istiyorsun'' demiş dediğine göre ama bana zamanında söylemediğine göre ''Hıhıhohuhohı oğlum helal ossun lan sağa.İrkek dediğin böyle olur iştee.'' demiş de olabilir.Güvenmemeli kimseye =)

       Ben tabi bunu öğrenince bi kendimden iğrendim iyice.Böyle bi etraf karardı.Zaten pişmandım çıktığıma gerçekten ölmeliyim diye düşündüm.Ağğh!Neyse ki aradan zaman geçti ve psikolojim hızla düzeliyor :D

       Yeeeteeeeeeeer!Duymak istemiyorum.

10 Kasım 2010 Çarşamba

Şimdi odana git ve yaptıklarını düşün!

        o  Gerizekalı aile fertlerim beni sinir etmeye tam gaz devam ediyor.Özellikle de babam.Öyle kavga ya da tartışma olmuyo ama ben çok çabuk sinirlenen bir insanım arkadaşım.Biraz özen gösterelim lütfen.
    
        o  Saçımı şuan bir beğeniyorum bir beğenmiyorum.2-3 gün daha kullanıcam.Baktım yine içime sinmiyo mor'a koşucam :D.Bu arada kardeşimin yorumu şu oldu. ''Anaaaaaa arka sıradakilerdeki gamze'ye benzemişsiiiin.Çok güzel olmuuuuş!'' Sağol içime su serptin :D Oğlum ben beğenmediysem bikere kötüdür.Ama ben de beğenmedim mi bilmiyorum.Bu totoloji midir çelişki midir? (bkz:Liseden esintiler.)
    
        o  4 gündür alışveriş yapıyorum.Yemin ederim battım.Çulsuz kaldım.O kadar parasızım ki bugün de alışveriş yapıcam!!!!!!!!!Sonra birdaha sokağa çıkmıycam.Yatış.İnsan evini özlüyo  ...
    
        o  Bayramda diğer eve gidecekmişiz.Hay annesini yaa.Demet akalın gibi bir o ev bir bu ev.Doğayla iç içe olacak olmak harika ama işte ne bileyim.İnternette olmayacak.Oraya gidince dinlenip, rahatlayıp dönmüş oluyorum.Offf gidelim gidelim özledim.
    
        o  Şu odamı toplamayı çok denedim ama hiç olmadı.O kadar dağınık ki toplanmıyor.Ve o kadar çok kitap var ki!Çalışma masam kütüphaneli ve ayrıyetten bir kütüphane daha var.O halde bile sığmıyor kitaplarım.Ne yapsam nereye bağışlasam..
      
         o  Bence hazırlanıp çıkayım.Akşam oldu akşam!

9 Kasım 2010 Salı

Altın Karamel.

        Sürekli kızıl,mor,patlıcan moru'na boyadığım saçlarımı bu kez bir çılgınlık yapıp altın karamel rengine boyuyorum.Ama çok pis tırsıyorum olmayacak diye.Hani diğerlerini boyadığımda gayet rahattım ama bunda yusuf yusufum..

        En son mora boyadığımda 3 ay sonra saçlarım kahverengi'ye döndü.Herkes gelip ''Çok güzeeeeel hangi renk buuuuu??'' dediğinde ''mordandönmekahve'' diye cevap vermek durumunda kalıyordum.Vee gaza gelerek yine aynı tonlardan devam etmek istedim.Hadi hayırlısı..

        Çokkk tırrrrrrrrsıyorum :|

4 Kasım 2010 Perşembe

Morg'u görmek için şebeğe dönmek!

        Eskiden beri böyle ölülere, cinayetlere ve cesetlere karşı bir ilgim var.Hep ceset görmek istemişimdir.3 yıl önce de muradıma ermiştim.Anneannemin kapı komşusu evde ölü bulunmuştu.Yalnız yaşıyordu 65 yaşlarında bir kadındı.4 gün öylece yatmış ve kokmaya başlayınca biz farketmiştik.Savcısı, polisi, doktoru hepsi geldi.Kadının çocukları anneannemlerin evde.Bağırış çağırışlar.Kapılar da mecburen açık.Koku anneannemlerin eve sindi.Ben o hengamenin arasında ne yapıp edip o cesedi görmüştüm.Beni gören gerizekalı savcı da dışarı çıkartmıştı.Ama görmüştüm bile hahahaha :D

        Dili dışarıdaydı kadının.Mosmordu.Salonun kapısının girişine yığılmıştı ve gözleri de açıktı.Şu cesetlerin en kötü yanı kokuları.Hâlâ hatırlıyorum o kokuyu.Allahım nasıl ağır, nasıl iğrenç.Hiçbişeyden değil de kokudan fenalık gelmişti bana.Elimiz ağzımızda geziyorduk evde.Hatta 4 saatin sonunda yengem beni görmüş (kalabalıkta zor görüştük dskngflkg) gözlerini kocaman açmış ve ''Kızım bu suratın ne bembeyaz olmuşsun.Git içerideki odaya uzan biraz) demişti.Bende o göz var mı?Mis gibi olayı bırakıcam ve içeride uzanıcam.Yok yaa!Neyse savcının asistanı da kurdu bilgisayarını mutfak masasına.Mutfakta kapının hemen girişinde.Adam gidip inceleyip gelip yazdırıyo.Sonra da cesede dokunduğu eldivenleri masaya koymuştu öküz herif.Eldivenler simsiyah olmuştu.O günden sonra da o masayı birdaha görmedim zaten :D Kullanılır mı lan o daha..?!

        Herneyse ne anlatacaktım nereye geldim.Bugün en yakın arkadaşımın annesini ziyarete gittim hastaneye.Ameliyat oldu.E tabi en yakın arkadaş olunca da ziyaret normalden uzun oluyo.2 saatin sonunda birtakım evraklar için odadan çıkmamız gerekti.Bütün akraba orada olduğu için ben de arkadaşımla gittim.Benim psikopatlığımı bildiği için şaka falan yapıyo.Hastanenin bölümlerinin hangi katlarda bulunduğunu bildiren şema'ya bakıyoruz.Ben tabi direk morg'u gördüm.''Lan şuraya girebilsek ne güzel olurdu.Kapısından bile geçirmezler.Aslında rol yapsam gidip ağlasam annem içeride son kez göreyim desem alırlar mı acaba?'' diye kendi kendime konuşuyorum.Bu da gülüyo.Sonra dedi ki ''Aslında girebiliriz!''.Gözlerimi bir açtım, bir bakış attım.Boynuna atlayacaktım neredeyse.Ama morg'a gitsek cesaret edip ölüye bakmaya çalışana kadar yakalanırız.İnsanız neticede ki mutlaka görevli vardır boru değil.Koskoca özel hastane.Tabii yine de insan bir umut taşıyo içinde :D Hiç değilse önünden geçeyim istedim.''Nasıl girebiliriz yani?Nasıl gircez?Saçmalama!Alırlar mı ki lan?'' diyorum umutlu umutlu.''Tabii ki de almazlar ama normal yoldan gitmeyiz biz de.En azından bir deneriz.'' dedi.

        Bunu bana yapmayacaktı.Zil takıp oynayacak duruma geldim.Çocuklar gibi şenim o an.İnsanoğlu işte, macerayı seviyo :P.Baktım bu yürüyo takıldım peşine.Morg -2. katta.-2 demek bile heyecan yaratıyo insanda.Yangın çıkışına geldik.8. kattayız çıkış açık.Kontrol ede ede gidiyoruz.İçimdeki aktrist ayağa kalktı.Artist artist iniyorum.Üstümdeki siyah trençkotla da kendimi iyice polis sanmaya başladım dkgldg İzlediğim diziler canlandı gözümde.İn allah in bitmiyo ve her an bir hastane görevlisiyle karşılaşma ihtimalimiz var.3-2-1-0 indik indik.-1. kata geldik.-2ye iniyoruz orada bir kapı.Allahım nasıl bir atmosfer var anlatamam.Hafif aydınlatan bir ışık böyle korku filmi gibiydi.

         Neyse tabii ki o daha birşey değil.Oradan koridora gircez ve sonrasında morg'a girebilecek miyiz onu da bilmiyoruz?!Hatta morg'a giripte ne yapıcaz onu hiç bilmiyoruz.Ama kapıldık gidiyoruz.Açılan kapıdan girdik.Diğer kapıya geldi sıra onu da açmayı başardık.Biz sanıyoruz ki böyle korkunç bir ortam olur kimse olmaz.Koridorda ağlayıp zırlayan insanlar var.Kalabalık olmasa bile korkunçta değildi.İlerledik ilerledik anca kapısından geçebildik.Bir sürü görevli vardı.Bu kadar aptal olunur işte.Herkes gibi normal yollardan da insek olurmuş ama işte illa heyecan olcak ya.İndirilmeyiz diye düşünüyoruz.Bir de benim ağzım kulaklarımda zaten.Hani morg değil de komedi filmi izliyomuş gibi salak salak sırıtıyorum.Hayatımda hiç böyle bir hayal kırıklığı yaşamamıştım.Giremeyeceğimi bile bile böyle bir hayal kırıklığına uğradım.

        Arkadaşım da döndü bana ''Ben elimden geleni yaptım lan.Baksana görevli kaynıyo burası.Daha yapabileceğimiz birşey yok!'' dedi.Sanki beyaz sarayla temasa geçmiş aşağı inebilmek için.Alt tarafı yangın merdivenine soktun (ki bu da olaya heyecan katmadı değil doğrusu) ona da boşuna girmişiz.Lanet olsun lanet..Ölü görmek istiyorum...!

3 Kasım 2010 Çarşamba

Şimdiki aklım olsa çıkmazdım.VoL I.

        En son ağustos ayı'nda bir çocukla çıktım.O zamanlar çalışıyordum tabii.Çocukta böyle sessiz kendi halinde birşeydi ve çalıştığım süre boyunca teklif etmişti.Herneyse en sonunda bütün iş arkadaşlarını da bu konuya dahil etti.Dil döken dökene kabul etmem için.Ama çocuk bir tipsiiiiz, bir tipsiz anlatamam.Bende de şu ''iç güzellik'' anlayışı fazlasıyla mevcuttu o zamanlar.


         Lanet olsun bendeki o anlayışa.Bir anlık gaza geldim çıkmaya başladık.Ama tabi o zamanlar salak bi mutluluk var ki nedenini hala çözemem!Bak yazarken bile midem bulanıyo.Sürekli el ele bir moddayız.Böyle salak salak sevgili modu.Bütün herkeste el açıp dua eder oldu ''Allahım bize de bir tane nasip et!'' diye.Ortamda bir aşk meşk havası.1 hafta geçti izin günleri aynı napcaz napcaz derken avrupa yakasına geçelim dedik, gezeriz orada.Neyse o gün buluştuk vapurla geçtik Ben çocuktan bekliyorum böyle parlak bir fikir ne yapalım diye bu benden!Salak salak yürüyoruz eminönünde.Gülhaneye gittik az oturalım dedi oturduk.Sonra kalktık birşeyler yedik ve vapurla geri döndük.İş yerine de uğradık falan filan sonra eve.


       Anlatamam hayatımın en iğrenç günüydü.Herneyse yine de o zamanlar bu şekilde düşünmemiştim.Bu olaydan 1 hafta sonra da bundan iğrenmeye başladım.İnsan tanıdıkça gerçekten fikri değişebiliyor.Abi yemek yiyoruz sonrasında ağzını diliyle temizliyo, garip garip şekle giriyo suratı.Zaten tipsiz iyice iğrençleşiyo gözümde.Daha da 2 hafta olmuş bana DANNnNkkK!! ediyo.Gaza gelmişim çok pis bu malla çıkmışım diye.Başladım soğuk davranmaya.3. haftada da şu cümleyi kurudu ''Annemle tanışmanızı istiyorum!''.Annele tanışmamızı mı istiyorsun?3. haftadan hemde.Bayram onlara gidecekmişim ve tanışacakmışız.Beyimiz planı da yapmış maşallah.Neyse yüzüne baktım birkaç dakika ''Ne oldu?'' dedi.Tepki bile vermeden bakmaya devam ettim ''Erken mi?'' dedi.Şükürler oldun anladı. ''3 haftada annenle neden tanışayım ki?'' dedim.


         Tabi ben geçici çalılşanım normal durumum öğrenci.Bu ne okumuş ne bir bok yapmış, girmiş çalışıyo.Sırada evlilik var.Nasıl sinirlendim anlatamam.''Evleneceğimizi falan düşündün galiba!'' dedim gittim yanında.Neyse bayramı da atlattıktan sonra bi arkadaşımız vardı.O ve sevgilisiyle buluşacaktık.3.haftadayız henüz bayramdan hemen sonraki güne ayarlandı.Taksimde buluşcaz hepbirlikte.Saat 12 gittim kadıköyde bekliyorum.Baktım bu karşıdan geliyo.Eşorfman giymiş.Allahım kan beynime sıçradı.İnsan bu kadar mı bakımsız olur.Fakirlikten değil bununki, cimrilikten!Eşorfmanla taksime gidiyoruz.Ben iyice soğuk davranıyorum artık.Bir yaratıkla çıkıyorum resmen.Gittik taksim'e biraz olsun güldüm.Güzel geçmişti.Dönüşte iş yerinden 2 kız arkadaşımızı da aldık.Buna çok laf soktum yanlarında.Sinirlendi gitti.Sonra da mesaj attım ve ayrıldık.


        Ayrıldım aslında ayrıldık değil.Kızlarda da bir pişmanlık.Hepimiz hata modundayız.Sanki büyülenmiş gibiydik.Pişmanız dediler çıkmanız için dil döktüğümüze.Suç bende dedim.Kimseyi dinlemeyecektim.Sonra mı?Sonrasını daha sonra yazarım..Şoka uğradığım birşeydi sonrası.
Güzel blog yazarlarının çoğu şu aralar inişte..Bloglarını unuttular adeta!

25 Ekim 2010 Pazartesi

Elma dersem çıkma, armut dersem çık.Çıbık!

                 Ya o kadar sinirliyim o kadar sinirliyim kiii anlatamam.Buraya bu kadar sakin yazmamın sebebi isee dans etmiş olmam.Sinirliyken insanları kırmamak adın (zaten insanları kırmaya kırmaya nereye varıcam çok merak ediyorum) kontrol etmenin yolunu buldum.Eğer evde kimse yoksa müzik+dans.Eğer varsa da hemen kitap okumaya veriyorum kendimi.


                Bugün ki sinirimin sebebi de babam.Zaten beni sinirlendiren kişilerin sayısı sınırlıdır.Belirli kişilerdir yani.Annem, babam, kardeşim ve eski dostum (!).Eski dost yeni düşman :D Benimle bozdu kafayı!!Neyse istisnalar olabiliyor tabii ama arkadaşlarımdan hiç sinirlendiğim olmadı yani.Neden olsun ki gırgır şamata geçindiğim insanlara sinirim.Onlar da lokum gibi insanlar hepsini çok seviyorum ve hiçbir tartışma sözkonusu bile olmaz aramızda.Maşallah diyelim.


               Neyse nereden nereye geldi konu.Babamla yaptığım telefon görüşmesi ardından sinirim tepeme çıktı.Önce kapıyı bir yumrukladım (elim acıyor hâlâ) sonra yavaşça sakinleştirdim kendimi.Müziği açtım son ses (Multitap-çıbık)  ve başladım  dans etmeye.Ne sinir kaldııı, ne de stres.Oh miss :D


              Şimdi gidip sıradaki şarkıyla dansa devam etmeliyim :]

20 Ekim 2010 Çarşamba

Sözün bittiği yer.

Buna öyle bir kahkaha attım ki, ev ayağa kalktı.Paylaşmak istedim. =))

12 Ekim 2010 Salı

Vee son..

ßaL* çocuk geldikten sonra bu kez tamamen çıktı hayatımdan.Ama bu pek sorun olmadı.İlkinde çok özlemiştim ama bu sefer tık yok =D

Uzun uzun yazacağım fakat vakit bulamıyorum ki.O kurstan bu kursa..Neyse gitmeliyim yine bir kursum var.Hazırlanmadım daha.Öpücükler.

8 Ekim 2010 Cuma

Hello barbie lets go party ah ha ha..

Kendime gelmenin zamanı geldi.Her depresyonlu gibi ben de iyice paspallaşmıştım.Ama yeter bu kadar melankoli bee..

Fotoğraflarımdan etkilenen, arkadaşlıkla başlatıp teklife kadar konuyu götüren bi çocuğa; sırf teklif etmekten vazgeçsin diye, BEN OBEZiM dedim..!

O da bana; ''Ne olursan ol yine gel'' şekli yaptı.Farketmez ki dedi.Ben senden çok hoşlanıyorum, bırakmam peşini dedi.

EBENİNKİ YAAA EBENİNKİ..


Sonradangelenedit:Bu çocuk çok yakın arkadaşımın arkadaşı.Öyle olur olmaz feysbuk abazalarıyla konuşmuyorum yani dskgjkd

7 Ekim 2010 Perşembe

Erkeklerin dna'sı çözüldü abisi!

Uzun deneyimler sonucunda aslında erkeklere haksızlık ettiğimizi anladım.Deneme-yanılma yöntemi yardımcı oldu bana.Bu bilimsel çalışmamı yaparken çok üzüldüğüm de oldu çok üzdüğüm de :D.Ama sonuç olarak çözdüm işin sırrını.


İşin sırrı biz kızlarız.Erkeklere şöyle davranın, böyle davranın bıdısının da önünde farkedemediğimiz bir olay var.Kendimizi dizginlemek.Öncelikle sen herşeyi göze almalısın.Ooops!O şekilde demedik :D Diyelim yakışıklı bir çocukla konuşuyorsun ve çok pis hoşlanıyorsun çocuktan.İşte bu noktada salak olanlarınız onun dediği herşeyi kabul ediyo, çocuk yanlış birşey söylese araları bozulur diye kızmıyo bile gülüp geçiyo.Daha hoşlanırken bile aptal aşık modlarına giriyo.Erkeklerin biz kızlarda kullandığı nokta da bu.Abi sen bikere en önce ben varım dersen en kralı gelse üzemez.İstediğini de o an alırsın zaten.Hiç çocukça oyunlara gerek yok.Bir de bu işte şunu benimsemek çok önemli; her kim olursa olsun ''bırak gitsin dönerse senindir, dönmezse senin olmamıştır..'' hedesi varya.Bununla ben de çok dalga geçerdim evet ama gerçekten bunu uyguladığınızda adam olursunuz ancak.



Şimdi erkeklere gelelim.Böyle artık havadan götü kalkmış, hayatı kızları sikmeye odaklamışların haricindekiler için bu teorim.Zaten siz o piç modelleri ayıramayacak kadar mal değilsinizdir eminim.Aşık olma olayı kadın ve erkek için de ayrılamaz bir durumdur.Bazıları platonik takılır ki bunların da haricindekiler için yazıyorum.Erkekler konuya aşkla girmiyolar abi.Hoşlanıyorlar öyle başlıyorlar.Öncelikleri mantık.Erkeklerde ''Bu kızla olabilir..'' düşüncesi baş gösterdiği an olması için elinden geleni yapıyorlar.Hani biz kızlar nasıl sadece aşık olduklarımızla çıkıyorsak (kaşarlar hariç:D) erkekler de çıktıklarına aşık oluyorlar gibi birşey.Sevince gerçekten de seviyorlar hani.Mantıkla başlatıp duyguya veriyorlar kendilerini.Biz kadınlar ise duyguyla başlayıp mantıkla ilerletiyoruz.İşte aradaki tüm sorun bu.



Yani ''Bütün erkekler aynı.'' evet ama olumsuz olarak değil.Erkekler sevemez, akılları başka yerde gibi düşünceleri atın kas kafanızdan.Akılları başka yerde olanlar da var ama onlar o kadar aşmış oluyorlar ki, anlamamak için gerizekalı olmanız gerekir.Tabii her konuda her olayda istisnalar vardır.Eee istisnalar da kaideyi bozmaz.İşte kaide de budur maykıl =)

30 Eylül 2010 Perşembe

Geçmiş aslında hiç geçmemiş..

Lise 2. sınıfta küçük not defterlerine tek tek ders programını yazıp masama yapıştırmıştım.
Bu yıl mezun oldum ve az önce fark ettim ki o ders programı hâlâ orada. =)

29 Eylül 2010 Çarşamba

Yazıya ayrılan zaman dilimi.

3 aydır mesajlaşmadığım ve 3 ay öncesinde 3 hafta da olsa kanka tarzı takıldığımız bi çocuk şuan naber diye mesaj attı!!Neyin kafasını yaşıyor merak ettim.!?

Muse dinleyerek kendimden geçiyorum şuan.Birazdan da 1 Kadın 1 Erkeği izleyeceğim.Çok canım istedi.Abi film izlemek istiyorum ama zaman kaybettirmeyecek cinsten bi film olsun.Arkadaşlarımdan tavsiye alıcam bu konuda.En sevdikleri filmleri falan.

Ayrıldığım çocuk hala barışalım diye dolanıyor.Geçmişini öğrendim; evli kadınlarla takılan bir tipmiş.Yol verdim ben de!Mal döngüsü ya..Birşeyler izleyeyim de döner yazarım belki.

27 Eylül 2010 Pazartesi

RuHuN SaŞıN...

İrtibatı koparmayalım.

Çok garip bir insanım ya.Bir ortama girdiğimde herkese gıcık olup 1 ay alışamıyorum sonra da çok bağlanıyorum bazı kişiler hakkında yanıldığımı anlıyorum.Ayrıldıktan sonra da depresyon noktasına geliyorum of..Bugün bi ortam dağıldı bizim.Fazla açık olmıyım.Birdaha bir araya gelemicez arada belki buluşuruz.Şuan çok kötüyüm o yüzden.Çok güzel günlerimiz geçti...

22 Eylül 2010 Çarşamba

Geri Dönüşüm.

Blog yazmaya verdiğim uzuun bir aradan sonra geri döndüm.Bir bloğm daha vardı ama aynı yerden devam etmek yerine yeni bir başlangıç istedim.İtiraf etmeliyim ki özlemişim.Şimdilik burada kesiyorum ama yazacak çok şey var..